Diyabet hastalığı, halk arasında bilinen ismiyle şeker, günümüzde oldukça yaygınlaşan bir hastalık olarak dikkat çekmektedir. Özellikle sağlıksız hazır gıda tüketimi, çevre koşulları, genetik yatkınlık ve stres gibi etkenler dolayısıyla hastalığın görülme oranı artmaktadır. Üstelik yalnızca ileri yaşlarda değil, çocuklarda da şeker hastalığı riski giderek yükselmektedir. Kontrol altına alınmadığı takdirde yaşam kalitesini oldukça düşüren bu hastalığın birçok belirtisi bulunmaktadır. Hastalığın seyrinde ve kontrol altına alınabilmesinde en önemli etken olan erken teşhis, bu belirtileri bilerek ve ortaya çıktığında tespit ederek sağlanabilmektedir. Belirtilerin tespitinin ardından doktor gözetimi ve yaşamsal alışkanlıklardaki ufak değişikliklerle sağlığı korumak oldukça mümkündür.
Öncelikle şeker hastalığı kişinin kendisinde tespit edebileceği birçok belirti ile baş göstermektedir. Bu belirtiler sık sık idrara çıkma, tokluk hissinin oluşmaması ve aşırı iştah, ağız kuruluğu, vücutta devamlı uyku hali ve halsizlik, ciltte kuruluk, ellerin titremesi, yemek yenmesinin hemen ardından oluşan şekerli gıda tüketme ihtiyacı ve devamlı yorgunluk olarak sınıflandırılabilir. Bu belirtilerin görülmesinin ve tespitinin ardından kişinin yapması gereken; hemen bir doktora danışma ve tıbbi yardım almaktır. Açlık kan şekerinin ölçümü diyabet oluşumu hakkında gerekli bilgiyi sağlarken, bazı durumlarda tokluk kan şekerinin ölçümü de gerekmektedir. Bir uzman yardımıyla kişinin insülin direncinin olup olmadığı da hemen tespit edilmeli ve buna göre önlem alınarak, yeme-içme ve yaşama alışkanlıkları düzenlenmelidir.
Şeker hastalığı riskine sahip bir bireyin dikkat etmesi gereken hususların başında beslenme gelmektedir. Özellikle günün en önemli öğünü olan kahvaltı kesinlikle atlanmamalı, ana öğünlere gerekli özen gösterilmeli, bunun haricinde ara öğünler oluşturulmalıdır. Kahvaltı ve ana öğünler arasında 3-4 saat aralıklar konulmalı, uzun süre açlıktan kaçınılmalıdır. Açlık süresi 5 saatten fazla olmamalı, açlık hissedilmese dahi bu sürede ufak atıştırmalıklar tüketilmelidir. Gece geç saatlerde yeme alışkanlığı varsa, bu terk edilmelidir. Günde en az 2 litre su tüketilmeli, hazır gıda tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalı, tatlılar aç karnına yenmemelidir. Yeme içme alışkanlıklarına ek olarak, günlük yaşamda stresten uzak durulmalı, uzun yürüyüşler ve spor aktiviteleri yapılmalı ve yılda bir defa kan değerleri ölçtürülerek hastalığın kontrol altında tutulması sağlanmalıdır. Bu hususlardaki gerekliliklerin yerine getirilemediği durumlarda bir psikologdan yardım alınmalı ve bilinçsiz yapılan yanlışlara uzman desteğiyle son verilmelidir. Tüm bu önlemlerin alınmasıyla şeker hastası olan ve risk taşıyan bireylerin yaşam standardı ve kalitesinde herhangi bir değişiklik ve azalma olmaksızın hayatlarına devam etmesi sağlanabilmektedir.





Popüler Yazılar
- Hakkımızda Işın SAYIN, Yugoslavya ve Bulgaristan gö... devamı →
- Şişli Diyetisyen Sanırım çoğumuz fazla kilolarımız ve yağ... devamı →
- Sağlıklı Zayıflama Sağlıklı zayıflama yöntemleri ile sadece... devamı →
- Takipli Online Diyet Neden Takipli Online Diyet Seçmeliyiz? ... devamı →
- Misyonumuz Uzman Diyetisyen Işın Sayın 1999 yılınd... devamı →
İstanbul Şişli Diyetisyen
Uzman Diyetisyen Işın Sayın ile yapılacak olan sağlık taraması sonucunda verilen diyete uyularak bireyler artık hem vücut kitle indeksine uygun olarak fazla yağlarından kurtulmuş hemde sağlıklı beslenmenin kapılarını aralamış olacaktır. Herkesin şikayetçi olduğu diyet sonrası tekrar kilo alma sorunu da ortadan kaldırarak dilediğinizi tüketerek formda kalmanın sıralarını paylaşıyoruz. Uygulanan diyet programlarımız da bireye hiçbir şekilde yeme yasağı uygulamadan keyifle kilo vermesini sağlıyoruz.