Kahvaltılarımızın ve yaz aylarının vazgeçilmezi haline gelen peynir sütün tesadüfen ekşimesi ve daha sonrada bilinçli olarak ekşitilerek keşfedilmesi sonucu hala günümüzde tüketilmektedir. Avrasyadaki mısırdaki mezar anıtlarında MÖ. 2000 yıllarında ilk defa peynirden bahsedilmiştir.
Günümüzde 2 binden fazla farklı tat, renk, koku bakımından değişik peynir çeşidi olduğu sanılmaktadır. Ülkemizde ise 150’yi aşkın peynir çeşidi bulunmaktadır.
Her 100 gr peynirde 13 gram protein bulunmaktadır.
Peynir kalsiyum ihtiyacı olan ve kemik güçlenmesinde ilk sırada olan bir besindir. Doğum yapan bayanlar doğum sonrası kaybettiği kalsiyumu peynirden kolaylıkla alabilmektedir.
Ancak peynir gerçekten bir ihtiyaç gibi görünmesine rağmen 100 gram peynirde 700 mg sodyum bulunmaktadır. Üstelin 100 gram peynirin 40 gramı yağ içermektedir ve bu yağların 24 gramı doymuş yağlardan yani hayvansal yağlardan oluşmaktadır. Yani bir gece önce peynirin dozunu biraz kaçırdıysanız kan değerlerinizde trigliserit değerinizin yüksel olduğunu göreceksiniz. Bir diğer dezavantajı ise 100 Gram peynirin 408 Kcal olduğundan dolayı hızla kilo aldıran bir besin olduğunu belirtmekte herhangi bir sakınca görmüyorum. Ortalama 10 litre sütten 1 kg peynir elde edilmektedir bunun yanı sıra bir çok sıkıştırılmış doymuş ve doymamış yağlarda beraberinde gelmektedir.
Bu durumu düzenleyebilmek adına hafta içi yağsız yada yarım yağlı peynir tüketebilir hafta sonu ise ince bir dilim tam yağlı peynir ile kendinize hediye verebilirsiniz ancak bu tüketimin yanında domates, salatalık, zeytin gibi gıdalarda yağ olmamasına dikkat etmelisiniz. Salataları lezzetlendirmek için nar ekşisi, limon, balzamik, sirke kullanabilirsiniz. Tükettiğimiz besinlerdeki yağ oranlarını dengeleyebilirsek sağlıklı olmanızda, ideal kilonuzu korumada ve zayıflamanız da kendinize yardımcı olabilirsiniz.
Peynir Sandığınız Kadar da Masum Değil ?