“Su içsem bile yarıyor” diyen ve sürekli olarak kilo almaktan şikâyet eden insanların yaşadığı en büyük sağlık sorunlarının başında gelen insülin direnci, kişinin bir türlü doyma hissine varamamasına yol açar. Diyabet hastalığının bir evre öncesi olarak da değerlendirilebilen bu rahatsızlık, vücudun sürekli insülin salgılayıp kan şekerinin düşmesi sonucu kendini gösterir. Yemek yenildiği halde kan şekerinin düşmesi, hastanın hiçbir yemek yememiş gibi kendini aç hissetmesine ve bunun neticesinde de sürekli olarak bir şeyler atıştırmasına sebep olur. Tüm bu sürecin sonunda hızla kilo almak veya obeziteye yakalanmak işten bile değildir. Ancak neyse ki insülin direncini sağlıklı bir diyet ve beslenme alışkanlığıyla yenebilmek mümkün.

• Günde 3 yerine 5 öğün tüketin. İki beyazdan, un ve şekerden mutlak surette uzak durun. Vücuda yarardan çok zarar veren sağlıksız karbonhidratlar, makarna ve pirinç gibi yemeklerde yer alır.
• Alkol tüketiyorsanız mutlaka bırakın. Fabrikasyon meyve suları ve enerji içecekleri de asla tüketilmemeli. Misafirliğe sık giden birisiyseniz uzun bir süre boyunca kek, poğaça ve kahve gibi abur cuburlara elveda demeniz gerekiyor.
• Sağlıklı beslenmek hayat tarzınız haline gelmeli. Uyguladığınız diyet hem sizi zorlamamalı, hem de sağlıklı olmalıdır. Bu noktada alanında uzman bir diyetisyenden ipuçları ve tavsiyeler almak çok önemlidir.

Peki, insülin direncinin belirtileri nelerdir?

• Çevrenizden sık sık “Sen kilo mu aldın?” şeklinde serzenişler duyuyorsanız… Dahası, kendiniz de çok sık abur cubur tüketmeye başladığınızı hissediyorsanız,
• Kilo almanıza yol açan karbonhidratlı yiyeceklere karşı dayanılmaz bir açlık duygusuna kapılıyorsanız,
• Ofiste iş yaparken veya ders çalışırken odaklanamamaktan, halsizlikten, rehavet hissinden veya umutsuzluktan şikâyetçiyseniz,

İnsülin direnci rahatsızlığı sizde de var olabilir.